İkinci Dünya Savaşı esnasında
Perş. Şub. 17, 2011 4:38 pm
İkinci Dünya Savaşı esnasında ‘Sovyet esaretine’ dayanamayan bir grup Türk, hürriyete kanat çırparak, sınırdaki bir Türk karakoluna sığınır. Sovyetler Birliği, sığınmacıların ‘kendi vatandaşı’ olduğunu ileri sürerek, iade edilmelerini ister. Karakolda ge...rgin bir bekleyiş başlar. Misafirler, ya ‘öz yurtlarına’ kabul edilecekler, yada Boraltan Köprüsü’nün öbür ucunda bekleyen ‘Rus müfrezesine’ teslim edileceklerdir. Ancak, Türk toprağını öpmeyip adeta yalayan, Türk bayrağını göz yaşları ile sulayan sığınmacılar, öz vatanlarının kendilerine sahip çıkacağından oldukça emindir. Ne yazık ki Ankara’dan gelen emir korkunçtur: - “Şahısları derhal ülkelerine iade edin.” Köprünün diğer tarafında kanlı dişlerini sırıtıp göstererek bekleyen Rusları iyi tanıyan sığınmacılar, Türk askerlerine yalvarıp yakarırlar: - “Ne olur bizleri siz öldürün onlara teslim etmeyin. Hiç değilse kendi toprağımızda, kendi bayrağımızın altında ölelim.” Fakat askerler emri uygulamak zorundadırlar. Boraltan Köprüsü’ne getirilen sığınmacılar, Türk askerleri tarafından beşerli, onarlı gruplar halinde karşı tarafa geçmeye zorlanır. Karşıda bekleyen Rus müfrezesi, köprüyü ilk geçen grubu, hemen oracıkta, Türk askerlerinin gözleri önünde kurşun yağmuruna tutarlar. Olup bitenler karşısında şaşkına dönen karakol komutanı, teslimat işini derhal durdurarak, olup bitenleri Ankara’ya rapor eder: - “Karşıya geçenleri kurşuna diziyorlar.” Ankara’dan gelen cevap şöyledir: - “Kesin emir var. Görevinizi yapın, yoksa vatan hainliği ile yargılanacaksınız.” Çaresizlik içinde son bir kez daha askerlerin yüzüne bakan sığınmacılar, sonunda değerli eşyalarını ve giysilerini bırakarak, Boraltan Köprüsü’nden ölüme yürümeye başlarlar. Gözyaşlarına boğulan askerler, olanları görmemek için köprüye sırtlarını dönmüşlerdir. Sığınmacıların ölüme yürürken haykırdıkları o sözler, yürek parçalayacak niteliktedir: - “Varsın ölen biz olalım, yaşasın Türkiye.” " Not: Boraltan Köprüsü sığınmacılarını, İsmet İnönü'nün emri ile ve kendi elleri ile stalin'in sınır askerlerine teslim ederek diz çöktürüldüklerini ve rus sınır karakolu askerlerince kurşuna dizildiklerini dürbünü ile izleyen karakol komutanı genç teğmen de, akşam evine döndüğünde zimmetli tabancası ile intihar etmiştir.
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz